Irak’ta vakit ayarlı İHA provokasyonu tutmadı. Kerkük’ün Çimen bölgesinde PKK amaçlarını izleyip istihbari bilgi sağlayan Türkiye’ye ilişkin Aksungur İHA, evvelki gün yerleşim merkezine düşmüş, İHA’nın nasıl düştüğüne ait Türkiye ve Irak tarafları inceleme başlatmıştı.
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani de soruşturma başlatılması talimatı verdi. İHA düştükten sonra yaptığı açıklamayla reaksiyon çeken Kuzey Irak Hava Savunma Gücü kumandanlarından General Abdusselam Hamudi, soruşturma kapsamında Bağdat’a çağırıldı.
ARKASINDA Şİİ MİLİSLER VAR
“Irak hava alanını ihlal eden Türk İHA’sını biz düşürdük” diyen generalin derin irtibatları ortaya çıktı. 2005 yılında Irak’ta milis güçlerin resmi orduya bağlanması istikametinde çıkan kanunla Irak ordusuna katılan Hamudi’nin Kays El-Hazali’ye bağlı olduğu tez edildi. Hamudi, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Böylelikle Kalkınma Yolu’nda Türkiye ile stratejik iş birliği yapan Irak idaresi, iki ülke ortasını bozacak provokasyonlara prim vermeyeceğini gösterdi.
ORTAK GAYRETTEN RAHATSIZ
Irak’taki İran dayanaklı özel kümelerin kurucusu olarak bilinen Hazali, Türkiye ve Irak’ın PKK’ya karşı ortak hareket etmesinden rahatsız. Irak’taki Şii kökenli milis kümelerin oluşturduğu Asaib Ehl el-Hak Partisi’nin kurucusu olan Hazali, Türkiye’nin PKK’ya yönelik hudut ötesi harekatlarına tenkitleriyle de biliniyor. Hazali, geçtiğimiz aylarda bölgedeki Kürtleri Türkiye’nin operasyonlarına karşı örgütlemeye çalışmıştı.
‘TEK GAYE TÜRKİYE’NİN ÖNÜNÜ KESMEK’
Emekli Iraklı General Abdusselam Casim, olayın art planında Haşdi Şabi elebaşılarından Kays el-Khazali’nin olduğunu söyledi.
İran’ın Kerkük’ün siyasi, askerî, ekonomik-enerji hesapları olduğunu ve günlük 6 milyon dolardan fazla petrol geliri olduğunu kaydeden General Casim “Türkiye’nin orada olmasından en fazla rahatsız olan güç İran. ‘SİHA’yı biz düşürdük’ diyen Tuğgeneral Hamudi de İran’a bağlı Şii Asaib Ehlül Hak kontenjanından orduya giren eski bir milis. Irak Harp Akademisinden gelen biri değil. SİHA operasyonu, Irak ve Türkiye bağlantılarının gelişmesini sabote ederek bu diyalog yerini vurmak isteyenlerin işiydi” dedi.
Casim şöyle konuştu:
“Kerkük’ü tek aktör olarak dizayn etmek isteyen İran geçtiğimiz ay gayrimeşru tertiple bir vali ve meclis başkanı atadı. Musul’da da benzeri uygulama yaşandı. Tek maksat Türkiye’nin önünü kesmek. Bu vilayetler için önemli bütçeler ayrıldı. Kerkük’te korsan atamalar için 18 milyon dolar rüşvet dağıtıldı. İran’ın Bağdat üçüncü kâtibi komplonun başındaki isim. Para, Kanun Devlet İttifakı’ndan getirilip o gün KYB adayını desteklemesi için Hıristiyan, Kürt ve Arap üyelere dağıtıldı. KYB’nin başındaki isim Bafel Talabani, Hevice’den Arap Milletvekili Muhammed Temim ve Asurilerin Lideri Reyyan Kildan bu komploda faal rol oynadı. Korsan atamadan çabucak sonra bu isimler bir ortaya gelerek kelamda muvaffakiyetlerini kutladı. İran bu atak ile hem Türkiye’ye gözdağı vermek, hem Irak ile Türkiye’nin ortasını açmak hem de kuşkuları koalisyon üzerinde ağırlaştırarak Türkiye – ABD ortasında tansiyon üretmek istedi. Olayın akabinde da bu tarafta birçok palavra tez ve görsel, İran güdümlü medya ile kümeler tarafından deverana sokuldu. KYB-Haşdi Şabi ve İran güdümlü aşiretler bölgenin şer üçgeni. Bu son olayda da tıpkı koalisyon faal rol üstlendi. “